Türk İslam Birliğinin koruması altında, Çin halkının da diğer milletlerin de yüzü gülecektir

0
1117

“Türk İslam Birliği” ifadesi bazen çeşitli kesimler tarafından yanlış anlaşılmaktadır. Bazı devletler, İslam ülkelerinin bir araya gelmesi ve güçlenmeleri ile oluşacak olan bu birliğin kendileri ve ülkelerinin bütünlüğü için tehdit oluşturacağını düşünmekte, bu nedenle böyle bir birleşmenin tehlikeli olduğuna inanmaktadırlar. Bu gereksiz ve asılsız korku, “Türk İslam Birliği”nin gerçek anlamını tam kavramamaktan kaynaklanmaktadır.

Türk İslam Birliği, Türkiye’nin önderliğinde manevi bir birliktir. Hiçbir ekonomik veya siyasi temele değil, yalnızca SEVGİ üzerine kurulu olacaktır. Bu sevgi birliğinin özelliği yalnızca İslam ülkelerini değil, TÜM DÜNYA DEVLETLERİNİ kucaklamasıdır. Birliğin amacı, İslam dininin öngördüğü BARIŞ, KARDEŞLİK VE SEVGİ ANLAYIŞIYLA HER DİNDEN, HER IRKTAN, HER DÜŞÜNCEDEN TÜM İNSANLARIN KORUYUCULUĞUNU ÜSTLENMEKTİR. Bu birliğe bağlı ülkeler, ALLAH’A SAMİMİ İMANIN GETİRDİĞİ SEVGİ BAĞLILIĞI İLE BİRBİRLERİNE BAĞLANACAKTIR. Bu bağ, DÜNYADAKİ EN SARSILMAZ VE GÜÇLÜ BAĞ olduğu için, Allah’ın izniyle, huzurun, güçlenmenin ve başarının da temeli olacaktır. Kuran’ın öngördüğü gerçek sevgi anlayışı ile bir araya gelmiş olan devletler, güçlü ve büyük bir dostluğun önderliğini yapacaklardır.

Bu sağlam ve güçlü birliktelik, tüm dünyaya gerçekte demokrasiyi getirmek, dünyadan çatışmaları, terörü, zulmü kaldırmak amacını güden bir birliktelik olacaktır. Dolayısıyla Türk İslam Birliği, sadece belli ülkelerin güçlendiği, sadece belli milletlerin refah içinde yaşadığı, sadece belli kesimlerin huzur bulduğu değil, TÜM DÜNYAYI GÜÇLENDİRMEYE VE MANEN HİMAYESİ ALTINA ALMAYA YÖNELİK KUTSAL BİR HEDEFTİR. Türk İslam Birliği kurulduğunda tüm suni tehditler ortadan kalkacak, korkular sona erecektir. Filistin huzura kavuştuğu gibi, Türk İslam Birliği’nin himayesinde İsrail de huzura ve barışa kavuşacaktır. İran rahatladığı gibi, Amerika da bu barış ve sevgi ortamının varlığından dolayı rahat edecektir. Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz mutlu olup huzura kavuştuğu gibi, Çin de Uygurlu kardeşlerimizi bir tehdit olarak görmesine gerek olmadığını anlayacak, korkularından arınacak ve ülkede huzur hakim olacaktır.

Dolayısıyla Türk İslam Birliği, barışa, dostça yaşamaya, korkulardan arınmaya ve suni tehditlerden kurtulmaya yönelik bir birlikteliktir. Bu birlik kurulduğunda, HİÇBİR DEVLET BÖLÜNMEYECEK, TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ KAYBETMEYECEKTİR. Doğu Türkistan’da bulunan yeraltı zenginliklerinden şimdi olduğundan çok daha verimli bir şekilde faydalanacaktır. Çin’inyıllardır süren bölünme korkuları, Türk İslam Birliği’nin varlığı ile sona erecektir. Çünkü Türk İslam Birliğinin amacı, ÜLKELERİ BÖLÜP PARÇALAMAK, MÜSLÜMANLARI AYRI TUTUP AYRIMCILIK YAPMAK DEĞİL, tam tersine Müslümanların birlikte vesile olacakları bir barış ve kardeşlik ortamı içinde TÜM DÜNYA DEVLETLERİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK ve ülke halklarının yüzünü güldürmektir. Çin Türk İslam Birliği kurulduğunda fakirleşmeyecek zenginleşecek, parçalanmayacak güçlenecek, dağılmayacak kuvvet kazanacaktır.

İşte bütün bunlardan dolayı, Çin de, tüm diğer ülkeler de, Türk İslam Birliği’nin bir tehdit değil, tam tersine kendilerini koruyacak YEGANE YOL olduğunu fark etmelidirler. Türk İslam Birliği’nin olduğu bir dünyada Çin, hem bölünme korkularından kurtulmuş olacak, hem de dünyada ekonomik anlamda süper bir güç olmaya devam edecektir. İslam ülkeleri ile ticareti güçlenecek, gerek Türkiye gerekse diğer İslam ülkeleriyle arasında şimdikiyle kıyas olmayacak güçte ve kapasite ticari bağ oluşacaktır. Çünkü Türk İslam Birliği’nin amaçlarından biri, her bir devletin güçlenip zenginleşmesi, kendi vatandaşlarına maddi manevi refah ortamı sağlamasıdır.

 

Bütün bunların yanı sıra Türk İslam Birliği himayesi vesilesiyle Çin halkı, uzun zamandır yaşadığı hüzün ve moralsizlikten kurtulacak, mutlu olacaktır. Çin halkının, gerçek bir sevgi birliğinin güvencesiyle, moralleri düzelecek, yüzleri gülecektir. Bu birliktelik tüm dünyada mutluluk ve huzurun kaynağı olacaktır. Bu birliktelik, dünyaki tüm tehditlerin, korkuların, endişelerin, sıkıntı ve mutsuzlukların ortadan kalkması için tek çözümdür.

Dolayısıyla Çin’in de, Rusya’nında, Müslüman olmayan diğer ülkelerin de, Türk İslam Birliği’nin, şu an dünyada örneklerini gördüğümüz ekonomik veya siyasi birliklerden tamamen farklı olduğunu bilmeleri önemlidir. Söz konusu birlikler genellikle yalnızca çeşitli kriterlere göre bünyelerine aldıkları ülkeleri kalkındırmayı amaçlamaktadır. Çoğunlukla bir manevi değer üzerine kurulu olmadığı için, ülkeleri ekonomilerine, sosyal ve siyasi, hatta askeri güçlerine göre değerlendirirler. Ülkelerin ellerinden bu güçler gidince de, o topluluktaki varlıkları da sona ermektedir. Çoğunlukla böyle bir sistem üzerine kurulu oldukları için, söz konusu yapıların tümü ekonomik kriz ile birlikte çökme noktasına gelmiştir. Bunlar, elbette dünyaya ne barışı, ne de sevgiyi getirebilmiş, ne de korkuları ortadan kaldırabilmişlerdir. Türk İslam Birliği ise zor durumdakini – ırkı, dini, düşüncesi ne olursa olsun- kurtaran, sadece “biz zengin olalım değil, herkes zengin olsun” düşüncesiyle hareket eden, sadece kendi mutluluğunu değil, tüm insanların mutluluğunu düşünen, “komşusu açken, tok yatmayı” kabul etmeyen bir birlik olarak, bugüne kadar örneği görülmemiş bir gelişmeye ve ilerlemeye vesile olacaktır.

Türk İslam Birliği, terörizme de asla izin vermeyecektir, zulüm sistemlerinin tümünü ortadan kaldıracaktır, ülkelerin kalkınmaları için yollar açacak, insanlara refahın yollarını gösterecektir. Bu bir ütopya değil, Allah’ın izniyle mutlaka gerçekleşecek olan bir gerçektir. Bu güzel birliğin alametleri çok açık şekilde belirmeye başlamıştır. Dolayısıyla, eğer bölünme korkularını yenmek, daha da kalkınmak ve özellikle rahat, huzur ve gerçek mutluluk içinde yaşamak istiyorsa Çin’in de, diğer Müslüman olmayan ülkelerin de Türk İslam Birliği’ne destek olmaları çok büyük güzellik olacaktır. Türk İslam Birliği oluştuğunda, Çin, kendi topraklarında Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz ile birlikte kardeşçe ve barış içinde yaşabilecektir. Anlaşmazlıkların tamamı sona erecek, tüm insanlar bu bereketli birliğin güzelliklerinden yararlanacaktır. Çünkü bu birliğin temeli, İslam’dır. İslam ise tüm dünyaya sevgi ve barış getirecektir. SEVGİ DİNİ İSLAM’IN OLUŞTURACAĞI HUZUR VE GÜVENLİK ORTAMINI, BAŞKA HİÇBİR SUNİ BİRLİKTELİĞİN OLUŞTURMASI – ALLAH’IN DİLEMESİ DIŞINDA – MÜMKÜN DEĞİLDİR.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here