Günümüzde İslam dünyasında akan kanın başlıca sebeplerinden biri Müslümanlar arasındaki çekişmeler. Kuran’da ‘Müslümanların birbirlerinin kardeşleri oldukları’ bildirilirken, bazı Müslümanlar bu ahlaktan uzaklaşarak birbirlerini düşman olarak görmeye başladılar. Gerçek İslam ile hiçbir şekilde bağdaşmayan bu çarpık inançları nedeniyle de birbirlerini öldürmeyi ve kardeş kanı dökmeyi dahi meşru görecek bir duruma geldiler.
Şu an Müslümanlar arasında yaşanan bu ihtilaflar ve çatışmalar çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Diğer yandan da, dünyanın bir çok yerinde Müslümanlara yöneltilen saldırılar da çok şiddetli. Ancak Kuran ahlakına uyulduğu takdirde, her iki önemli sorunu da çözebilmek mümkün.
İslam ülkeleri kendi aralarındaki çekişmelere son verip birleştikleri takdirde, dünyanın dört bir yanında Müslümanlara yapılan zulümler ve katliamlar hemen sona erdirilebilir. Bu birliğe üye olan devletler kendi bağımsızlıklarını ve ulusal sınırlarını muhafaza ederken, ortak bir İslam kültürü çatısı altında birleşebilir ve bu bağlamda ortak bir siyaset geliştirebilirler. Ancak bugün halihazırda süregelen mezhep çatışmaları nedeniyle, Müslümanlar parçalara ayrılmış durumda ve bir çok ülke yapılan zulmü bir köşeden, ses çıkarmadan izliyor.
Allah Kuran’da tüm Müslümanlara birlik olmalarını ve dünyadaki zulme karşı ilmi bir mücadele yürütmek için güçlerini birleştirmelerini emretmiştir. Bu Allah’ın tüm Müslümanlara farz kıldığı bir hükümdür ancak buna rağmen, Müslümanlar aralarındaki çekişmeler ve anlaşmazlıklar nedeniyle bu önemli hükmü yerine getirmemektedirler.
Müslümanların Kutsal Kitabı Kuran-ı Kerim’dir ve Allah, haram ve helal olarak belirlediği her şeyi Kuran ile bizlere bildirmiştir. Allah ayetlerde ‘Müslümanların kardeşler olduklarını’ ve kardeşler arasında herhangi bir kavga ya da gerginlik yaşanmasının, Kuran’da anlatılan Müslüman ahlakına uygun olmadığını belirtmiştir.
İslam ahlakında bölünme değil, birlik olma ahlakı vardır. Böyle bir birlik ile, Müslümanların Kuran ahlakında buluşarak iyilikten yana ittifak etmeleri öğütlenmiştir. Bölünmek, parçalanmak; bir topluluğun kendini bir başka topluluktan üstün görmesi ya da Müslümanların menfaatleri yerine kişisel çıkarlarının peşinde olması gibi bir anlayış ise İslam ahlakında yer almaz.
Çeşitli Müslüman toplulukları arasındaki farklılıklara ve uyuşmazlıklara odaklanmak, ne şahıslara ne de İslam alemine bir fayda sağlamaz. Tüm İslam aleminin refahı, huzuru ve iyiliği için gereken Kuran’da bildirilen “birlik ve beraberlik” ruhunun yaşanmasıdır. Allah Kuran’da aksi bir durumda Müslümanların ‘güçlerini kaybedeceklerini’ bildirmiştir:
Allah’a ve Resulü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46)
İslam dünyasında kimi kesimlerde, yaşanan sorunlar dolayısıyla çoğu zaman Batı’yı suçlama eğilimi görülür. Ama aslında asıl suçlanması gereken, ihtilaf tuzağından bir türlü kurtulamayan İslam dünyasıdır.
Allah’ın Kuran’da bildirdiği şekilde bir birlik oluşturmak ve Kuran’da bildirilen gerçek İslam ahlakına göre yaşamak, İslam dünyası üzerinde dolaşan kara bulutları çok hızlı bir şekilde uzaklaştıracaktır. İşte Allah’ın bize Kuran’da gösterdiği çözüm budur.
İslam dünyasının kendi içinde bir ittifak sağlayamaması halinde ise, Allah bizi, bu topraklar üzerinde büyük bir fitne ve kargaşa olacağına dair uyarmıştır:
İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73)
İslam dünyasının en önemli hedeflerinden biri farklı cemaatler, farklı mezhepler ve farklı topluluklar arasında herhangi bir çatışmaya izin vermeden ortak bir zeminde buluşmaya çalışmak olmalıdır. Bu birlik vesilesiyle İslam’ın güzelliği ve bereketi tüm bölgeye yayılacaktır. Böyle güçlü bir manevi birlik hem ülkelerin iç sorunlarına en isabetli çözümleri getirecek hem de diğer ulusların Müslüman ülkelerin iç işlerine müdahale etmesinin önüne geçecektir. Üstelik bu birlik ile, mezhep ve cemaat catışmaları ve iç savaşlar sebebiyle giderek artan kargaşa ortamı da sona erecektir.
İslam dünyası, yalnızca tek bir vücut gibi birlik olarak hareket ettiği takdirde ayakta kalabileceğini unutmamalıdır. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin Lemalar adlı kitabında (21. Lema) belirttiği gibi, bir bedenin tüm organları ancak “birlik” olduğu zaman huzur içindedir. Ve tüm bu organlar, aynı bir fabrikanın dişlileri gibi uyum ve bütünlük içinde çalışırlar: “Çünkü nasıl insanın bir eli diğer eline rekabet etmez, bir gözü bir gözünü tenkit etmez, dili kulağına itiraz etmez, kalb ruhun ayıbını görmez. Belki birbirinin noksanını ikmal eder, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine muavenet eder. Yoksa o vücud-u insanın hayatı söner, ruhu kaçar, cismi de dağılır.”
İşte İslam dünyasının hakları da ancak böyle bir birlik ortamı ile korunabilecektir. Bunun sonucunda tüm ayrımcılıklar, haksız uygulamalar ve zulüm ortamı sona erecek ve ortaya politik, sosyal ve ekonomik açıdan muazzam güç çıkacaktır.
İslam dünyasında elbette ki farklı kültürler ve gelenekler vardır. Bu son derece normaldir. Ancak bu bir ihtilaf sebebi değildir. Farklılıklarımızı bir araya getirerek bir inanç birliği ve kardeşlik ortamı oluşturmak hem çok önemli hem de çok kolaydır.
Müslümanlar İslam ahlakına göre kardeş olduklarını; ırk, dil, millet ya da mezhep gibi unsurların bunu asla değiştiremeyeceğini hiçbir zaman unutmamalıdırlar. İslam dünyasındaki bu farklılıklar, Müslümanların arasında ihtilaf ve çekişmelere dönüştürülmemeli, aksine bir güzellik ve zenginlik olarak değerlendirilmelidir.
Müslümanların birlik olması, dünyanın dört bir yanındaki tüm Müslümanların kurtuluşu için temel bir ihtiyaçtır. Bu birlik oluşturulmadığı takdirde ise, İslam dünyasının parçalanmaktan kurtulmasının mümkün olmayacağı unutulmamalıdır.
Adnan Oktar’ın Harakah Daily, Malaysian Insider ve News Rescue’de yayınlanan makalesi:
http://www.themalaysianinsider.com/sideviews/article/disunity-behind-troubles-in-the-islamic-world-harun-yahya
http://http://newsrescue.com/disunity-reason-behind-bloodshed-islamic-world/#axzz396eZkfKj