İdamlar, Bangladeş’i Karanlığa Sürükler

0
168

new straits_times_adnan_oktar_executions_drag_bangladesh_into_darkness

Bangladeş, İdam Cezalarını Affederek Dünyada Barışın Öncüsü Olacaktır

İdamı Affetmek En Büyük Sevaptır, Bir Can Kurtarmaktır

Dünya öyle bir noktaya geldi ki Müslümanlar birbirini öldürüyor, Batılı ülkeler de bu dehşet verici çatışmaya ortak oluyor. Bazı Müslüman ülkeler de var ki bu çatışmalar, ölümler ve akan masum insanların kanı yetmiyormuş gibi, bu şartlar altında dahi hala tarihin sorgulamasını yapıyor. Bu ülkelerden biri de Bangladeş. Geçtiğimiz gün ajanslara düşen bir haber İslam dünyası adına, insanlık adına bir felaketti. 73 yaşındaki Bangladeşli Cemaat-i İslami lideri Molla Rahman Nizami hakkında verilen idam kararı onandı. 2016 yılında halen idam kararlarının veriliyor olması endişe verici. İdam cezası geri dönüşü olmayan, telafisi mümkün olmayan bir cezalandırma yöntemi. Bu ceza yöntemi, bir insana ‘pişman olma’ ve ‘kendisini eğitme’ imkanı tanımıyor. Bu yönüyle insan haklarına aykırıdır. 1973 yılından bu yana, toplam 156 idam mahkumunun suçsuz ilan edilip salıverilmesi, idam uygulamasının ne denli yanlış olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’dan, bundan 45 sene önce yaşanmış olayların üstünü tamamen kapatıp, sevginin, barışın, huzurun, demokrasinin tam anlamıyla hakim olacağı bir Bangladeş’in varlığı için gayret etmesini rica ediyoruz. Bangladeş’te idamların gerçekleşmesi için kendisini destekleyen küçük bir azınlık olabilir, ancak bu sevgisiz yaklaşım kendisi ve ülkesi için gelecekte ciddi sorunlar oluşturabilir. Affetmek, sevgiyle, dostça yaklaşmak her sorunun çözülmesine yardımcı olacaktır.

İslam dünyasına önemli katkılarda bulunan ilim insanı, Cemaat-i İslamiye lideri kardeşim Molla Rahman Nizami’den ise naçizane ricam, kendisini seven Müslüman kardeşleri ve her şeyden önce Allah rızası için [basında yer alan haberler doğrultusunda] eğer kendisine verilen idam cezasının affedilebilme ya da müebbet hapse dönüştürülme ihtimali var ise, özür dilemesidir. Böyle bir özür kesinlikle kendisinin değerini azaltmaz. Çünkü tüm dünya Molla Nizami’nin Allah’a ne kadar bağlı ve ne kadar dindar bir Müslüman olduğunu çok iyi bilmektedir. Ancak bir Müslüman, ölüm tehlikesi altında olduğunda kendisinden söylenmesi isteneni söyleyebilir. Burada bir canı kurtarmak için, yalnızca gerekenin yapıldığını herkes bilir. Peygamber Efendimiz (sav) zamanında Mekke toplumu içerisinde sahabeler çok zorluklar yaşadı, türlü işkencelere maruz kaldı. Peygamberimiz (sav), Müslüman kardeşlerine bu işkencelerden zarar görmemeleri için, canlarına kastedildiği taktirde dilleriyle imanlarını inkar etmelerini söylemiştir. Ali İmran Suresi, 106. ayetin nüzul sebebi olarak bilinen bu olay şöyle gerçekleşmiştir: Ailesi işkence ile şehit edilen Ammar (r.a.), işkenceden kurtulmak için iman etmediğini söyler. Birisi gelip, Hz. Peygamber (sav)’e Ammâr’ın dinden döndüğünü söyleyince, Rasûlüllah (sav), “Hayır, Ammâr tepeden tırnağa imandır. İman onun etine ve kemiğine işlemiştir” diye buyurur. Bu arada Ammâr gelir, Hz. Peygamber (sav) ona: “Yine seni zorlarlarsa dilinle onlara uymuş görün” buyurur. (İbn Kesir, Tefsîru’l-Kur’ânı’l Azîm, İstanbul 1985, IV, 524 vd.; Elmalılı Hamdi Yazır, a.g.e., İstanbul 1936, IV, 3130, 3131)

Tüm bunların yanında af istemek, isnad edilen suçun kabulü anlamına da gelmez. Kuran ayetlerini ve Peygamber Efendimiz (sav)’in sünnetlerini gayet iyi bilen Müslümanlar bu durumu anlayışla karşılarlar, bundan asla rahatsız olmazlar. Müslümanlar Sn. Nizami’nin imanından son derece emindirler ve ondan asla şüphe etmezler. Ayrıca özür dilemek hiçbir  şekilde onun onurunu kırmaz. Tam aksine böyle yaparak Molla Nizami kardeşim Allah’ın emrini yerine getirmiş olacak ve daha uzun süre Allah’ın dinine hizmet edebilecek.

Saygıdeğer Başbakan Sheikh Hasina,

Bugün Birleşmiş Milletler’e üye 102 ülkede kanunlardan çıkarılan, 50 ülkede ise kanunlarda yer almasına rağmen fiili olarak uygulanması terk edilen idam cezasının 21. yüzyılın modern, yenilikçi, adil hukuk sistemi içerisinde asla yeri yok. Verilen idam kararları Bangladeş’i, modern dünyadan izole etmekle kalmayacak uluslararası camiadaki saygınlığına da gölge düşürecektir. Şu an kan denizinde boğulan dünyanın daha fazla ölüme değil, sevgiye, barışa, adalete, affediciliğe ihtiyacı var. Hedefinizdeki laik, modern, çağdaş Bangladeş’in tam anlamıyla tesis edilebilmesi için bu idam kararlarının affedilmesi yönünde göstereceğiniz nezaketin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Böyle bir erdemi göstermeniz durumunda uluslararası kamuoyu sizi büyük bir takdirle karşılayacak ve tarih bu erdemli davranışı asla unutulmayacaktır.

Kim imanından sonra Allah’a (karşı) inkâra  sapıp da, -kalbi imanla tatmin bulmuş olduğu halde baskı altında zorlanan hariç- inkâra göğüs açarsa, işte onların üstünde Allah’tan bir gazap vardır ve büyük azap onlarındır. (Nahl Suresi, 106)

Adnan Oktar’ın New Straits Times & Jefferson Corner’da yayınlanan makalesi:

http://www.nst.com.my/news/2016/01/121283/executions-will-only-drag-bangladesh-darkness

http://www.jeffersoncorner.com/executions-will-only-drag-bangladesh-into-darkness/

jefferson corner__adnan_oktar_executions_drag_bangladesh_into_darkness

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here